Thursday, September 6, 2012

Musevi Cenazesinde Bulundum

Bölgemizdeki kültür cemaatinin Musevi temsilcisi olan dostumuzu gecen hafta beklenmedik bir sekilde, bir kalp krizi sonucu kaybetmistik. Cenazesi dün defnedildi. Bu vesile ile ömrümde ilk defa Musevi cenaze törenine katildim. Turistik görgüsüzlük olmamasi icin fotograf cekmedim. 

Optik bir paylasim yapamayacagim, ama gözlemlerimi kisaca aktarmak isterim. Müteveffa önce musevi gasilhanesinde yikandi. Kabristandaki sinagoga bir tabut icerisinde getirildigi ve tabut ile topraga verildigi icin kefenle mi yoksa giysiler ile mi gömüldügünü görmedim. (Musevi geleneginde bunun nasil oldugunu merak ediyorum.) Tabut mutevazi bir ahsaptandi ve sinagogda bir saati askin bir süre tutuldu. (Sanirim normal bir cenaze töreni aslinda bu kadar uzun sürmüyor ve sanirim yapilan konusmalardan dolayi süre uzadi.) Bu esnada, haham ibranca dualar okudu. Dualari, sevenlerinin konusmalari takip etti. Konusmalarin bitiminde haham ibranca ilahi mi yoksa dua mi oldugunu bilmedigim (ortak kelimelerden anladigim kadariyla bir duaydi), ancak kulaklarda cok acikli tini birakan bir terennümde bulundu. Ardindan tabut kabristana tasindi ve önceden hazirlanmis kabrine sevenlerince indirildi. Onunla vedalasmak üzere orada bulunan, bizler dahil bütün cemaatin tabuta birer kürek toprak atmasiyla da tören noktalandi. (Galiba bu gelenek Musevilikten ziyade bir Alman gelenegi. Bulundugum Alman ceazelerinde de cemaat sira ile toprak atmisti.)

Törene gelen Yahudi cemaat mensubu beylerin zaten büyük bölümü sapka ve kippalariyla gelmislerdi. Tedariksiz olanlar icin de bir Sinagog görevlisi kippa dagitti. Sinagoga giren hicbir erkegin basi acik degildi. Kadinlarin örtünme gelenegini, gözlemimce, cesitlilik arz ediyor. Rus ve Ukrayna Yahudileri baslari örtülü olarak geldiler. Hatta bir tanesi tam Anadolu yazmasi ile örtünmüstü. Israil ve Alman kökenliler ise kapanmadilar. Örtünen hanimlarin kiminin etekleri kisa ya da üst giyimleri kolsuzdu. Yani örtünme sadece basa yönelikti. Cemaat agirlikli olarak koyu renkleri tercih etmisti, ancak siyah mutlak renk degildi.

Tören esnasinda polisler de sinagog ve kabristan etrafinda varlik gösterdiler. Sanirim olasi bir neo-nazi tatsizligina karsin orada bulunuyorlardi. Huzuru bozacak hicbir olay yasanmadi.

Aile, daha önceden gazeteye verdigi bir ilan ile taziye kabul etmek istemediklerini belirttiler. Ancak bir taziye defteri acilmisti. Biz de duygu ve anilarimizi yazdik oraya.

Hayim Bey'in topragi bol olsun. Cenaze töreni benim icin degisik bir tecrübe oldu.


Sevgiyle kalin,
Janet

No comments:

Post a Comment