Son haftalarda ask atmosferi cok sisli, zaman zaman cok gergin, bol simsekli. Kozmik dünya mi oyun oynuyor, gerileyen Venüs mü acitiyor, sinirler bozuk da toplu bir deliryuma mi sürükleniyoruz bilmiyorum ama su sira ciftler birbirlerini cok incitiyorlar.
Ilk isittigim hikayeye göre, delikanli bizim kiza bulusmalarda nispeten kaba davranmaya baslamis önce. Sonra yemekli bulusmalar yerini kisa kahve bulusmalarina birakmis. Oglanin annesi sehre geldigi icin muhabbeti fazla uzatamamasina yormustuk bu durumu. Yavas yavas aramalari da azaltmis. Ya annesinden cekiniyor ya da soguyor dedik bu duruma. Derken topluca bir görüsmede, kizcagizin tokum demesine ragmen israrla bir sandvic ismarliyor. Kiz (galiba biraz da domuzlugundan) yemeyince de birden parlayip sandvici cöpe atiyor. Yok iste "artik sen beni sevmiyorsun"lar, falan ile de kizi iyice sasirtiyor. Oysa arayi sogutan kendisi. Sonradan da agir agir evinin esyalarini dagitmaya basliyor. Calisma masasi birine, bisiklet ötekine... Galiba Ingiltere'ye tasinacakmis. Ama bunu kedisi hic dile getirmiyor. Bir tanidiga öyle birseyden söz etmis. Dolayli ögreniyoruz haberi. Bizim kiz sesini cikartmiyor ama alti kilo verdi, eridi gitti. "Birlikte olmak zorunda degiliz, ayrila da biliriz, ama konussana benimle be adam ne istiyorsun" diyor ama eleman hala muglak tavirlar icinde. Bu durumda kiz terk edecek gibi görünüyor.
Bir diger kafasi karisik haberi de evlenme arefesindeki bir dostumdan geldi. Nikaha yalnizca sayili haftalar kala yoktan yere cocuklasarak, kavga cikaran, küsen, utanc verici hallere giren eniste, herkese davetiyeler dagitildiktan sonra kaprisinden, darginlik arkasi barismayi beceremediginden nikahi erteliyor! Gelin hanim davetlilere izahat vermekten ve bu adamla gececek hayati düsünmekten bitap. Bu durumda kiz terk edecek gibi görünüyor.
Erkek tarafinin Alman, kiz tarafinin Italyan oldugu bu iliskide, oglan da kiz da belirli araliklarla birbirlerini ülkelerinde ziyaret etmekte, hasret gidermektedir. Araya giren bir iki ayin ardindan, birkac gün zarfinda hasret giderme esnasinda oglan inatla yilan dilini esirgememekte, aci sözleriyle bambina'nin yüreginde yaralar acmaktadir. Böyle yapar ama kiz gelmeyince de üzülür, kendi ziyaretlerini de eksiltmez. Tipki aci sözlerini eksiltmedigi gibi. Bu durumda kiz terk edecek gibi görünüyor.
Ortayasi geride birakan ciftimizden, erkek tarafi emeklilik ardindan önce kisa, sonra uzun tatillere cikmaya baslar. Kadin tarafinin buna hicbir itirazi yoktur. Yeter ki herkesin huzuru yerunde olsundur. Derken adam yilin alti ayini direkt disarda gecirmeye baslar. Ceketini esyasini alip ayriliyorum da demez ama hic. Bu sünüp giden iliskiden yorulmaya baslayan hanim, artik terk edecek gibi görünüyor.
Genel olarak sorumluluktan kacma egilimi yüzünden, erkekler, terk etmek istedikleri kadinlari terk etmeye mi zorluyor? Terk eden aslinda terk edilen mi?
Sizde hikayeler varsa dinlemek isterim.
Sevgiyle kalin,
Janet.
No comments:
Post a Comment