Son on yıl içinde, spritüel
dünyama seslenen başlıca güncel yazarlardan biri olan Cemalnûr Sargut’u onca
dinledikten sonra, sürekli sözünü ettiği şeyhleri Ken’an Rifâî hakkında biraz daha
bilgi edinmek istedim. Bulunduğum bölgenin kütüphanesinde de gerçekte onu
anlatan bir kitap bulabildim: başlıkta adı geçen „Ken’an Rıfâî ve Yirminci
Asrın Işığında Müslümanlık“ Kitabın yazarları iki hanım: Sâmiha Ayverdi, Nezihe
Araz, Safiye Erol ve Sofi Huri. Bu isimlere de yine Cemalnur Hanım’ın konuşmalarından
aşinayız. Özellikle Sâmiha
Hanım’dan „Samiha Anne“ diye bahsettiğini duymuşsunuzdur siz de.
Elimdeki kitap Hülbe
Yayınları’ndan 1983 senesinde çıkmış. Karton kapak 476 sayfa. Beş bölüm olarak
hazırlanmış. Birinci bölüm (ya da kitap geçen şekli ile: Birinci Etüd) Sâmiha Ayverdi ile Nezihe
Araz’ın, ikinci bölüm (ikinci etüd) Safiye Erol’un, üçüncü bölüm Sofi Huri’nin elinden
çıkmış. Ayrıca mektupları ve sohbetlerine de yer verilmiş son iki kısımda.
janetaliriza.blogspot.com |
Genel olarak Kenan Rifâî’nin biografisine
odaklanılmış ve çocukluğundan başlayarak yaşantısı, eğitimi, küçükken yaptığı
afacanlıklar ve saçtığı zekâ
pırıltıları irdelenmiş. Daha sonra bir yandan genç bir öğretmen olarak tayinleri,
gittiği yerlerdeki ilişkileri, manevi uyanış ve aydınlatışına geçilmiş.
Annesinin hayatındaki önemi vurgulanmış. Din anlayışı, ahlâk görüşü, insan
ilişkileri gibi çeşitli yönlerden kişiliği ve mürşitliği anlatılmış.
Satır araları, Cemalnur
Hanım’ın anlattığı kıssalar ve sarf ettiği özlü sözlerle dolu. Demek ki kendisi,
sözünü ettiği kaynağının, mürşidinin tamamen özümsemiş ve onun bir aynası
haline gelmiş.
Örneğin:
„Haktan başka bir şer
olmadığı için, mahlûktan
da zuhur eden Hak’tır; Allah’ın vahiy vasıtaları nihayetsizdir.“ (s.38)
„Zulüm, bir şeyi kendi
mevziine koymamaktır“ (s.52)
„Havada uçmak mûcize olsa, kargalar da uçuyor; denizde yüzmek mûcize olsa balıklar da
yüzüyor. Biz iç terbiyemizle meşgul olalım, bir kötü hasleti yok edip yerine
bir iyisini getirelim, lâzım
olan budur.“ (s.125)
„Bakın, Allah için
Rabbül’âlemîndir diyoruz. Rabbül’müslimîn demiyoruz. Onun
yapmadığı ayırmayı ben kul olarak nasıl yaparım?“ (s.149)
Kenan Rifai’nin biyografisi
olmasının yanı sıra, vahdet inancının iyice kavranması, aşkın ne olduğu,
maddiyat ve maneviyat dengeleri, ve en önemlisi mutluluğun gerçek kaynağına
yönelim anlamında çok aydınlatıcı bir eser olmuş. Cemalnur Sargut’u severek
dinleyenler, onun nelerle beslendiğini anlamak için ve bu yolculuklarında bir
başlangıç noktası olarak bu kitaba göz gezdirebilirler.
Elif Şafak, Aşk isimli romanına hazırlanırken tasavvufa girişini yine bu
kanallardan yaptığını belirtmişti kitabının yeni çıktığı dönemde.
Son olarak da demek isterim ki, kitabın dilinde elli yıl
öncesinin zerafeti var.
Sevgiyle kalın.
Janet
Merhabalar,
ReplyDeleteTesaduf eseri bu sayfanizi gordum Janet Hanim. Okudugunuz ve takdimini yaptiginiz kitap, Ken'an Rifai ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık, 1983 basimi. Ben 2012 basimini okumayi yeni tamamladim. Yazinizda bir yer var duzeltmek istedigim. Bu kitabin satir aralarindaki yazilar sizin one surdugunuz gibi Cemalnur Sargut Hanim`a ait degildir. Satir arasi yazilar ve ani niteliignde yazilar bizzat Samiha Ayverdi Hanimefendi`ye aittir ve yazilar Safiye Erol, Nezihe Araz ve Sofi Huri tarafindan derlenmistir. Bu bilgi yanlisligini duzeltme geregi duyarak musadenizle yazma geregi duydum.